kırılmayan kalp..

4 Haziran 2009 Perşembe


yer: edirnekapı metrobüs durağına giden mezarlık içindeki yolun hemen başı..

saat: akşam sıraları işte..

bir ses:

-kırılmayan kalp yaptık, kırılmayan kalpler var, abicim alır mısın???

dikkat etmeden yanından geçtiğim bir satıcı..

irkilerek döndüm arkamı, kırılmayan kalp değil karttı sattığı.. kimliktir pasodur bilmem ne için..

benim kulaklarım kalp anladı onu..

hakikaten dedim sonra bir seyyar satıcı olmasa bile kırılmayan kalp satan bi dükkan olsa da ben de gidip alsam, bu kırıntılardan kurtulsam..

ne hayal gücümde ne de ruhumda biriktirdiğim kırıklarda bir eksilme yok..

bir sürü geyik yapıcaktım oturdum pc başına - mutluyum ya ben hani, bi şey yok ya- ama anladım ki çok pis arabeskim şu anda..

orhan gencebayın fotoğrafını odamın duvarına asasım, son ses batsın bu dünya dinleyesim, bir jilet alıp kendimi doğrayasım var..

Gönderen elçin zaman: 23:58  
2 yorum
Unknown dedi ki...

Ben neden böyle yazamıyorum diye imrendim bir an. Beceremiyorum. İçimdeki canavar bazen çıkıp sadece kötülüğümü seriyor ortaya. Aslında senin gibi yazabilsem, "Hala iyi bu kız." deseler, "Polyanna." deseler...

Ben de böyleee uzanıp kafamı dinleyecekken blogun aklıma geldi, bakayım dedim. Demez olaydım. :))

Kıymetini bil bu güçlü kaleminin. Hepsini, ama en çok da bunu beğendim. Çünkü neden, "BATSIN BU DÜNYA!"

Ve aynı zamanda da, "BANA KADERİMİN BİR OYUNU MU BU?"

:)))

Seviyorum seni...

5 Haziran 2009 01:06  
elçin dedi ki...

bana kaderimin oyunu tabi bu kızım ya kasiyer olarak ölmekten korkuyorum burda yazarım yazarım kimse okumaz böhüüü.

biri alsın bu kötümserliği üzerimden..

kaderdaşım benim ben de seni koçaman seviyorum

hep oku emi:)

6 Haziran 2009 00:35  

Yorum Gönder